Mersin bitkisi meyvesiyle, yaprağıyla, çiçekleriyle çok çok eski tarihlerden beri çeşitli kültürler ve halklar tarafından kullanılmaktadır. 1100’lü yıllardan beri şifalı bitkilerle ilgili yazılan kitapların hemen hepsinde mersin yaprağı bitkisine rastlamak mümkündür.
Latince adı ‘Myrtus Communis’ olan Mersin bitkisi, fundagiller familyasındandır. Anavatanı Kuzey yarım küredir. Dünyanın serin ve dağlık bölgelerinde yetişen birçok türü bulunur. Ülkemizde Akdeniz, Ege ve Karadeniz bölgesinin fundalık ve ormanlık alanlarında yabani olarak yetişir. Kışın yapraklarını dökmeyen çok yıllık bir bitkidir. Bazı yörelerde Murt, Elduran, Zazak, Sakızağacı, Aşılı Mersin, Çay Üzümü isimleriyle de bilinir. Yeşilimsi kahverengi tonundaki yaprakları ters yüz ve derimsidir. Keskin, serinletici kokusuyla diğer ağaçların yapraklarından hemen ayırt edilir. Mayıs ayında göz alıcı güzellikte bembeyaz çiçekler açar. Çiçeklerin görüntüsü kadar kokusu da harikadır. Puslu mavi tonunda, ekşimtırak lezzette meyveler verir.
Bazı yörelerde mersin yaprakları baharat olarak kullanılır. Keskin ve ayırt edici aromasıyla hemen her tür et yemeğinde, salatalarda, çorbalarda rahatlıkla lezzetini sergileyebilir. Meyveleri hoşaf, reçel ve çeşitli tatlıların yapımında kullanılır.
Mersinin yaprak ve çiçekli dallarında tanen, reçine, acı birtakım maddeler ile uçucu yağlar; meyvelerinde yüksek oranda A vitamini, tanen, şeker ve asitler bulunur.